İklim Değişikliğine Dirençli Şehirler İçin Öneriler
Doğa Temelli Analizlerle Şehirler İklim Değişikliğine Dayanıklı Hale Getirilebilir
İklim değişikliği etkisini her yıl daha fazla hissettiriyor. Olağanüstü bir hava olayı yaşamadığımız bir gün bile geçmiyor. Uzmanlar, son üç yıldır yaşanan La Nina’nın (Soğuk faz) sona erdiğini ve sıcak faz olarak tanımlanan El Nino etkisinin bu yıl görüleceğini belirtiyor. Kentlerin küresel ısınmada değerli bir rol oynadığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Bengi Korgavuş, “İklim değişikliği ile mücadelede kentlerin peyzajı, tasarımı ve planlaması önemli yer tutuyor” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Bengi Korgavuş, küresel ısınmanın boyutları ve kentlerin küresel ısınmaya etkisi hakkında bilgi verdi.
2022 yılının önceki yıllara göre daha sıcak ve kurak geçtiğini belirten Korgavuş, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verdiği bilgiye göre kuraklık riskinin arttığını vurguladı.
1030 Olağandışı Hava Olayı Meydana Geldi
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 2022 yılında 1030 olağanüstü hava olayı yaşandığını hatırlatan Korgavuş, şunları kaydetti:
“Neredeyse tüm kara alanları artık daha sıcak günler ve sıcak dalgalar görüyor ve olmaya da devam edecek. NASA’ya göre 2022, 2022’deki üçüncü soğutma etkisi La Nina (soğuk faz) yılına rağmen, dünyada ölçülen en sıcak beşinci yıl olarak rekor kırdı. La Nina’nın soğutma etkisinin küresel sıcaklıkları düşürdüğü ve La Nina olmadan küresel ortalama sıcaklıkların çok daha yüksek olacağını. İngiltere Meteoroloji Ofisi’ne (UK Met Office) göre, üç yıl üst üste serinletici etkisi olan La Niña, 2023’te sona erdi ve sıcak faz olarak tanımlanan El Nino etkisinin bu yıl görülmesi bekleniyor. Bu nedenle İngiltere Meteoroloji Ofisi, 2023’ün kayıtlardaki en sıcak yıllardan biri olacağını tahmin ediyor.”
Her Yıl 13 Milyon İnsan Bu Nedenle Hayatını Kaybediyor
İklim değişikliğinin çevre, toplum ve insan sağlığı üzerinde doğrudan ve dolaylı birçok etkisinin olduğuna işaret eden Bengi Korgavuş, “Birleşmiş Milletler verilerine göre çevresel faktörler her yıl yaklaşık 13 milyon insanın hayatını alıyor. İklim değişikliği insanları yoksullaştıran faktörleri artırarak toplumları yoksullaştırmaktadır. Yine Birleşmiş Milletler verilerine göre, son on yılda hava olayları ile ilgili olaylar her yıl ortalama 23,1 milyon insanı yerinden etti ve çok daha fazlasını yoksulluğa karşı savunmasız bıraktı. “Mülteciler, iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak için en savunmasız ve en hazırlıksız birçok ülkeden geliyor” dedi.
Çözüm teklifleri
Dr. toplam dünya yüzeyi. Milyonlarca insanın yaşadığı şehirler, hem iklim değişikliğinin ana aktörleri hem de iklim değişikliğine bağlı afetlerden ekolojik, ekonomik ve sosyal olarak en çok zarar gören alanlardır. Bu nedenle şehirleri iklim değişikliğine dayanıklı hale getirmemiz gerekiyor.”
Korgavuş, iklim değişikliğine dayanıklı kentler için şu önerilerde bulundu:
“Küresel ısınmayı 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmak için toprakta, enerjide, endüstride, binalarda, ulaşımda ve şehirlerde hızlı ve geniş kapsamlı dönüşümler gerekiyor. Şehirlerdeki yeşil alanları artırarak şehirlerdeki karbondioksit seviyesinin ve ısı adası etkisinin azaltılmasına, havanın temizlenmesine, şehrin su yönteminin iyileştirilmesine, azaltılmasına katkı sağlayabilir. sel, taşkın ve erozyon riski. İklim değişikliği nedeniyle su kıtlığı yaşayan kentlerde geçirimli donanımlar, yeşil altyapı sistemleri ve yağmur bahçelerinin oluşturulması ve yağmur suyu yönetimi ile su ihtiyacı karşılanabilmektedir. Ulaşımda yaya ve bisiklet kullanımına öncelik veren yaya odaklı tasarım ve toplu taşıma sistemleri artırılarak, şehirlerde fosil yakıt kullanımı ve ulaşıma bağlı karbon salınımı azaltılabilir. Ayrıca şehirlerde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, geri dönüşümün arttırılması, doğa temelli analizler ve afet yönetim planları ile şehirlerin iklim değişikliğine karşı dayanıklı hale getirilmesi mümkündür. ”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı